Ubıh/Pekhi/tʷaχə, Убыхи ,
ANA SAYFA
UBIHLAR
UBIHÇA
Ubıhça Çalışmalar
Yazılar
=> FIKRA (Kiril ile birlikte)
=> Yaşanmış bir olay
=> Ölülere saygı hakkında
=> ADLIYA!...
=> Bizimkiler harikaydı!..
=> Gönen-Manyas Çerkezlerinin Sürgünü
=> Ubıhlar üzerine bir söyleşi
=> Rusların anlatımıyla Çerkezyanın yokedilişi
=> Soh ubıh Hatajuk
Galeri
Videolar
FORUM
Mutfağımız
Ziyaretçi defteri
Yönetici
Adigece Ders (Latin)
Adigece Konuşma Klavuzu
 

 

Facebook'ta Paylaş

Ubıhlar üzerine bir söyleşi



Bu söyleşi, daha önce “Jineps” gazetesinde (sayı 23 Ekim 2007) yayınlanmış,  şimdi eksik kalmış küçük bir ekleme ve Adigece'si ile birlikte yeniden düzenlenmiştir.  Diğer iki söyleşi de Adigeceleri ile birlikte verilecektir.

HAPİ Cevdet Yıldız: Sizi tanıyabilir miyiz?

HAKURNE Kıymet Seçkin:
1920'de Manyas'ın Darıca köyünde doğdum, 87 yaşındayım. Gönen Dereköy'de büyüdüm. Adım Kıymet. Babamı anne karnındayken yitirdim, öldürüldü, Hakurne (Abzegh) idi, Wubıhça da konuşurmuş. Annem Dereköy'den bir K'emç'ı/Wubıh  idi ama Wubıhça bilmezdi. Genç yaşta dul kalan annem, Darıca'dan Gönen Dereköy'e döndü ve Gönen Karalarçiftliği köyünden, Gogen ailesinden bir Wubıh içgüveyi aldı, biri kız iki kardeşim ondan doğdu. 1947'de Darıca köyü yakınında ve bir bölümü Adige olan Süleymanlı köyüne, Wubıh Zeşu ailesine gelin gittim, eşim 1988'de öldü, sadece Adigece biliyordu, şimdi Bandırma'da oturuyorum.

HAPİ Cevdet Yıldız: Manyas'ta Wubıhça konuşan ya da bilen köyler hangileriydi?

HAKURNE Kıymet Seçkin:
Wubıhça Manyas'ta, Boğaz denilen, güneybatıya, dağa doğru gidildikçe daralarak yükselen bir vadideki beş köyde bilinirdi. Bu köylerin sadece ikisi sırf Adige, üçü de  Adige-Manav/Türk karma köyü idi, ancak Çerkes ve Manav mahalleleri ayrıydı. Boğaz dışında olan Wubıh köyleri Wubıhça bilmez, sadece Adigece konuşurlardı. Adige nüfus çoğunluğu olan Wubıh köylerindeki Manavlar Wubıhça'yı bilmezlerdi ama Adigece’yi bilirlerdi.

Adigeler Manavların Boğaz dedikleri vadiye "Psışha", bu vadide akan ırmağa Manavlar "Çay", Adigeler ise "K'ey Psı" demektedirler. Psışha vadinin güneybatıda, yüksekte olan bölümünün, "Psık'e" de ırmağın kuzeydoğuya doğru yayıldığı bölüme, Manyas Ovası'na verilen addır.

Wubıhça, K'ey Psı boyunca, ova bitiminden yukarıya doğru sıralanan Hacıyakup (hepsi Wubıh), Darıca (şimdi 200 hane içinde 20 kadarı Wubıh), Işıklar (şimdi 5-10 hanesi Wubıh, gerisi Manav) ve Değirmenboğazı köyünün (eskiden hepsi Wubıh, şimdi de çoğu Wubıh) Adige yaşlıları tarafından biliniyor ama artık konuşulmuyordu. Vadideki son köy olan Hacıosman'da ise, çocukluğum ve genç kızlığım döneminde, Wubıhça yaşlılar arasında konuşuluyordu.


HAPİ Cevdet Yıldız: Bildikleri halde, bazı Wubıh yaşlıları niçin Wubıhça konuşmuyorlardı?

HAKURNE Kıymet Seçkin:
Bilmiyorum, o zamanlar öyle şeyler aklımıza gelmiyordu, dil denildiğinde,  sadece Türkçe konuşmaya zorlandığımızı anımsıyorum. Her yıl, yılda bir ay kadar Hacıosman'da babaannemlerde, ayrıca yine Darıca ve Değirmenboğazı köylerinde evli ve Wubıhça konuşan halalarımın yanında kalırdım ama Wubıhça öğrenmeyi akıl edememişim. Ayrıca Wubıhça asıl yaşadığım Gönen'de konuşulan bir dil değildi. Sık sık Hacıosman'da bulunduğumdan, kulak dolgunluğu biçiminde Wubıhça söylenenleri az çok anlamaya başlamıştım ama sonradan bu öğrendiklerimi de unuttum. Wubıhça’yı öğrenmediğim için şimdi pişmanlık duyuyorum. O günlerden bir anı olarak, benim için söyledikleri "Aphedık'u aneşü" (Cici Kız) gibi birkaç sözcük kaldı.

HAPİ Cevdet Yıldız: Wubıhça nasıl bir dildi?

HAKURNE Kıymet Seçkin:
Wubıhça, Adigece'den farklı, anlaşılmayan ya da anlaşılması çok zor olan bir dil idi. Adigece ile aynıymış gibi olan sözcüklerin bile faklı anlamları oluyordu.

HAPİ Cevdet Yıldız: Peki, hiç Wubıhça şarkı söylendiğine tanık oldunuz mu?

HAKURNE Kıymet Seçkin:
Evet, Hacıosman'da akrabam ve bir saraylı olan Fehime Dzıbe Wubıhça şarkılar söylerdi. Ayrıca imece yoluyla ot biçilirken, mısır çapalamaları sırasında ve eve  gelin getirilirken, erkekler tarafından toplu halde şarkılar söylenirdi. Ancak bu şarkılar hangi dilde söylenirdi, anımsayamıyorum.

HAPİ Cevdet Yıldız: Psık'e dediğiniz Manyas Ovası'nda ve Gönen'de de Wubıh köyleri var, bu köyler hiç Wubıhça bilmezler miydi?

HAKURNE Kıymet Seçkin:
Bildiklerini duymadım, konuştuklarına  da tanık olmadım, yakından bildiğim Gönen'deki Wubıhlar, Wubıhça’yı hiç bilmiyorlardı, sadece Adigece   konuşuyorlardı.  Wubıhça çok az bir insan tarafından bilinen bir dildi, herkesin bildiği ve konuştuğu dil Adigece’ydi.

HAPİ Cevdet Yıldız: Konuklar nerede ve nasıl ağırlanırdı?Adige olmayanlar da köylere gelirler miydi?Dilenciler nasıl karşılanırdı?


HAKURNE Kıymet Seçkin:
Akrabalar  evde, diğerleri köyün "haç'eş"inde (konukevi) ağırlanırdı. Dereköy'deki tek haç'eş de  bizim bahçemizdeydi. Konuk,  atı elinde yürüyerek köye girer, haç'eş'e öyle gelirdi, atı olmayanlar da gelirlerdi. O zamanlar Wubıhlar arasında "Ts’etlek’uatle" (aylak, avare) dediğimiz kişiler çoktu. Bunları da 10-15 gün ağırladığımız, çamaşırlarını yıkadığımız olurdu.

Manavlar arasında atı olan  yok gibiydi, sadece beylerinin atı olurdu, diğerleri semerli hayvanlara, eşeğe binerlerdi. Onlar da köy haç'eş'inde ağırlanırdı.  Dilenciler köye alınmazdı. Darıca'da , jandarma vardı ve dilencileri köye sokmazdı.

HAPİ Cevdet Yıldız: Manavlarla ilişkileriniz nasıldı?


HAKURNE Kıymet Seçkin:
Eskiden iyi imiş. Cumhuriyet’ten sonra, bazıları,  "Cumhuriyet Manavla üstüne guruldu" diyerek üstünlük taslamaya, kimilerini Darıca'da "Çerkesçe konuşuyor" diyerek gizlice  jandarmaya  bildirip dövdürmeye başladılar. Macirler de babamı hapse attırdılar.

HAPİ Cevdet Yıldız: Nasıl oldu bu iş, anlatır mısınız?

HAKURNE Kıymet Seçkin:
Merası (xhupvo) büyük diye Gönen Dereköy'e, galiba 1930 yılında olacak,  25 hane Osman Pazarlı Bulgar Maciri (göçmen)   getirildi. Her bir haneye meradan 25 dönüm verimli siyah arazi verildi. Bizim çoğumuzun  o kadar bir  toprağımız bile yoktu. Erkeklerimizin pazar için köyden Gönen'e gittiği bir gün, köy merasını kadın erkek  toplanıp sürmeye başladılar;meğer  orasını sezdirmeden aralarında  bölüşmüşler.  Bunu gören bizden bir kadının haber vermesi üzerine, köyümüz kadınları, hep birlikte kazma ve küreklerle üstlerine yürüdüler ve onları meradan kovdular. Erkek olarak, aralarında  iki kişi vardı, biri  babamdı. "Kadınlardan sopa yedik" diyemediklerinden, şehirde birilerinden  akıl alıp babam ve arkadaşı için "Cumhuriyete  küfrettiler" deyip yalancı tanıklar gösterdiler. Babam ve arkadaşı, üçer ay hapis yattılar. O zamanlar ben çocuktum ama olayı anımsıyorum.

Kendilerine güvenmediğimizden Manav ve Macirleri içimize sokmazdık.

Şükür, artık böyle şeyler kalmadı.

HAPİ Cevdet Yıldız-Çocukluğunuz dönemi yaşlıları Kafkasya’dan gelmiş olmalılar, Kafkasya’yı anlatırlar mıydı?

HAKURNE Kıymet Seçkin-
Çocukluk dönemimde Kafkasya’dan gelme yaşlı sayısı çoktu, Kafkasya sözü ağızlarından hiç düşmez, durmadan Kafkasya’dan söz ederlerdi.



HAPİ Cevdet Yıldız: Sizi  tanıyabilir miyiz?

ŞHAPLI Sevinç Komaç: Manyas Hacıosman köyü doğumlu ve 64  yaşındayım, Hacıosman’da oturuyorum. Adım Sevinç Komaç, Şhaptlı ailesindenim. Eşim Özcan Komaç,  72 yaşında ve köyümüzden, Ç'ıv (Çvıu/Ч1ыу) ailesinden. Benim çocukluğumda Wubıhça’yı iyi bilenler vardı ve yaşlılar arasında konuşuluyordu. Babam ve annem de Wubıhça konuşuyorlardı. Ben de konuşulanları az çok anlıyordum. Eşim ise Wubıhça’yı benden daha iyi bilir.

HAPİ Cevdet Yıldız: Wubıhça niçin unutuldu?Köyünüzün Wubıhça adı var mıydı?Meşe ağacı sizin için bir anlam taşıyor mu?

ŞHAPLI Sevinç Komaç: Wubıhça’yı konuşanlar azdı, sadece 3-5 köyde bilinirdi, ayrıca köyümüze başkaları yerleşti, evlenme ve karışmalar oldu. Sanırım Wubıhça bu gibi nedenlerle söndü.  Köyümüzün Wubıhça adı "Lek'uaşe/Köleköy" olarak bilinir. Köyümüzün ortasında,  hala, Adigelerin simgesi olduğu söylenen büyük bir meşe ağacımız var. Ayrıca K'ey Psı dediğimiz çay kıyısına 50 metre mesafede, Hıdrellez yerimizde büyük bir meşe ağacı daha var, orası bizim geleneksel dua yerimiz. Burada Abdullah Dede adında bir Çerkes ermişe ait olduğu söylenen bir mezar da var. Dedenin kabrinin üzerine bir ağaç çatı yapılmıştı, ama aynı gece dedenin çatıyı söküp 50 metre ilerideki çaya fırlattığı söylenir. Bu olay olduğunda ben 5-6 yaşındaydım, çatıyı K'ey Psı'ya (ırmağa) atılmış halde gözlerimle gördüm. Kabir daha sonra betonla çevrildi, üstü halen açık.

HAPİ Cevdet Yıldız: Hıdrellez yerine hangi amaçlarla gidiyordunuz? Adigece ile Wubıhça çok farklı mıydı?

ŞHAPLI Sevinç Komaç: Daha çok yağmur duası için giderdik. Ailelerin ilk çocukları yağmur yağması dileğiyle suya sokulup ıslatılırdı. Sonra dua edilir, metaz yenirdi. Ayrıca bebek 40 günlük olduğunda  K'ey Psı kıyısına götürülür, bereket, sağlık ve uzun ömür dileğiyle çaya buğday serpilirdi. Buna "Qelege ohej" denirdi. Ayrıca K'ey Psı boyunda kızlı erkekli eğlenceler (gegu) düzenlenirdi.  Wubıhça Adigece’den çok farklıydı, aynı sözcüklerin anlamları bile farklı olabiliyordu. Örneğin, Türkçe "su" karşılığı Adigece’de "psı", Wubıhça’da ise "bzı" dır. Oysa Adigece’de "bzı", su değil, "dişi"  anlamını verir: "ha bzı"- "dişi köpek" gibi.

HAPİ Cevdet Yıldız: Manavlarla ilişkileriniz nasıldı? Köyde köle olanlar da var mıydı?

ŞHAPLI Sevinç Komaç: Eskiden Manavları ve köleleri içimize sokmaz, onları uzak tutardık. Daha sonra, önce köle kızlar, ondan sonra da köle gençler yavaş yavaş toplantılarımıza (zekhes, haç'eş) alınır oldu. Bunları da yaşadım. Köyümüzde köleler çoğunluktaydı, Tevfik Esenç de köle kökenlidir.

HAPİ Cevdet Yıldız: Eskiden kölelerin efendilerinin çiftliklerinden kaçmaya başladıkları, bunun üzerine köle sahiplerinden bir heyetin İstanbul'a gidip kaçak kölelerinin yakalanıp kendilerine geri getirilmeleri için Padişah'tan yardım istediği ama Padişah'ın köleliğin kaldırıldığını, herkesin özgür olduğunu ve bu konuda  bir şey  yapamayacağını söylediği ve bunun üzerine efendilerin kölelerini azat ettikleri söyleniyor. Bunu duydunuz mu?

ŞHAPLI Sevinç Komaç: Evet, duydum. Bunu birçok kez anlatırlarken duydum. Bu olay üzerine, kölelere ev yeri ve biraz da toprak verildi, hane sahibi olmaları sağlandı. Bu olay benden çok önceleri olmuş, büyüklerimiz anlatırlardı.

HAPİ Cevdet Yıldız: Kölelere toprağı kim verdi, devlet mi? Köyünüzde Saraylılar var mıydı? Wubıhça şarkı söylendiğini hiç duydunuz mu?

ŞHAPLI Sevinç Komaç: Kölelere toprağı, sahipleri her kimler idiyseler onlar verdiler, topraklarından birazını  ayırıp  verdiler; devlet bu işe karışmadı.

Küçük yaşta Saray’a götürülüp orada özel olarak eğitilen akıllı ve çok güzel, seçme kızlara Saraylı diyorduk, köyümüzde de birkaç Saraylı vardı. 20 yıl önce 92 yaşında ölen Fehime Teyze (Dzıbe) de bir Saraylıydı, iyi Wubıhça bilirdi, birçok kez Wubıhça şarkı söylediğine tanık oldum. Kız kaçtığında, düğün öncesi bir evde, bir süre emanet olarak konuk edilir, düğün günü oğlan evine götürülürdü, biz buna "teçe" deriz, kız "teçe" edildiği evin "nenguaş"ı (hanım kızı) olur. Kaçan kız, "teçe" edileceği eve alınırken, düğün günü oğlan evine alınırken ve tarla çalışmaları sırasında erkekler Adigece toplu şarkılar söylerlerdi.

HAPİ Cevdet Yıldız: Hastalara soylu kızların dua ve tükürüklerinin şifa getirdiğini, soylu kız tükürüklerinin (1упсы)  şifa niyetine hastalara sürüldüğünü duydunuz mu hiç? Nazara inanır mısınız? Hastalar için ne yapılırdı?

ŞHAPLI Sevinç Komaç: Bizde soylular bulunmadığı için bir şey söyleyemem, böyle şeyler de duymadım.  Nazara inanırım, başımdan geçti. Hastaları eğlendirmek ve oyalamak için tavana iple kuru ekmek asıldığını, el kullanılmadan ekmeği yeme yarışmaları düzenlenerek hastanın oyalanmaya ve rahatlatılmaya çalışıldığını çok gördüm. Buna "Upave" (Upaue/1упао;dudak vurması) denirdi.

HAPİ Cevdet Yıldız: Köyünüzde Wubıhça bilen kimse kaldı mı?

ŞHAPLI Sevinç Komaç: Niyazi dayım Wubıhça’yı bilir sanırım. Eşim de  Wubıhça’yı benden iyi bilir ama hiçbirimiz  artık eskisi  gibi düzgün ve seri konuşamayız sanıyorum. 19. 08. 2007



УБЫХМЭ ЯХЬЫЛАГЪЭУ ГУШЭ1ЭГЪУИЩ



ХьДЖ Й-Тян, о хэтмэ уашыш?

ХьКС-1920 илъэсым Манияс епхыгъэ Дарыджа къуаджэм сыкъышыхъугъ, илъэс 87 (Гьы 89) сит. Гунэным и Пшэкъэкой (Дэрэкой) къуаджэм сышап1угъ. Сиц1э Къыймэт. Сайтэ сэ сыкъэмыхъоу, сяйнэ иныбэ силъэу яук1ыгъ, Хьакурнэ/абдзахэу шытыгъ, убыхыбзэрэ адыгабзэрэ иш1эштыгъэу къя1отэжы. Сяйнэ К1эмч1ы/убыхэу шытыгъ, шъхьак1рэ убыхыбзэ иш1эштыгъэп. Сяйнэ ныбжыч1э дэдэу шъузабэу къызэнэм Гунэн Пшэкъэкой/Дэрэкоим ятэ иунэ къек1ужыгъ. Гунэным и Гогьэнкой (Караларчифтлиги) къуаджэм шышэу, Гогьэн /убыхэу зыл1 къызлъэхишэжыгъ. Зыр пшъашъэу ч1элит1у а л1ымгьэ къыфэхъугъ. 1947 илъэсым Мнияс Дарыджа къуаджэм пэблагъэу Сулэйманлы къуаджэм Зэш1у/убых унагъом нысэу сыфэк1уагъ. Сишъхьэгъусэ 1988 илъэсым л1эжыгъ, убыхыбзэ иш1эштыгъэп, адгабзэ закъор иш1эштыгъ. Бандырмэм сыдэс.

XьДжЙ-Манияс лъэныкъомгьэ убыхыбзэ гуша1эхэу шытыгъэ къуаджэхэр тэхэр арыгъэ?

ХьКС-Убыхыбзэр Манясымгьэ, Псышъхьэ зет1орэ, къыблэкъохьап1о лъэныкъом, къушъхьэм дэк1уаерэ т1уач1эм дэс къоджитфым шяш1эштыгъ. Мы къоджитфым шышэу т1ур адыгэ къуадж, шыри адыгэ-лъэпэко зэхапхъэу шыт, ау тыркухэр шъхьафэу шысыгъэх. Псышъхьэм дэмыс убыхмэ убыхыбзэ яш1эштыгъэп, адыгабзэгьэ гуша1эштыгъэх.

Адыгэхэм Псышъхьэ зыра1орэ т1уач1эм лъэпэко/манаухэм “Богъаз” ра1о, Псышъхьэм шычэрэ псыхъом лъэпакомэ “Чай” (Коджачай), адыгъэмэ “К1эй псы” ра1о. Псышъхьэр къыблэкъохьап1о лъэныкъом, ипшъэ дэк1уаерэ лъэныкъом иц1, Псык1эри псыхъор здачэрэ темыркъок1ып1о шы1э шъофым, Манияс губгъэм иц1.

Убыхыбзэр К1эй псым дэсэу, губгъэр здэшыухырэм шегъэжагъэу ипшъэ дэк1уаеу шызэк1элъык1орэ къуаджэхэу Хьаджэякъуб (зэпсэури убых), Дарыджа ,1ышыклар (Işıklar; унэгъуитф, унэгъуипш1 фэдизыр убых, къыдафэрэр лъэпако), Дегирменбогъазы (ипэм уибых зэпытыгъ, хьигь ибэр убых) къуаджэхэм яжъыхэмэ яш1эштыгъ, ау гушэ1эжхэштыгъэхэп. Туач1эм дэс яужырэ къуаджэу Лэк1уашэм (Хьаджэ1османым) сиц1ык1угъом ныбж зи1эхэр, л1ыжъ нэжъ1ужъхэр убыхыбзэ гуша1эштыгъэх.

ХьДжЙ-Яш1эепэтэ зы куп нэжъ1ужъхэр шъыдэ убыхыбзэ рэгуша1эштыгъэхэп?

ХьКС-Сч1ъэрэп, а лъэхъанэм аш фэдэхэр тигу къэк1эштыгъэп, бзэ зя1орэм тыркубзэ тыгушэ1эн фэш1гэ тызэрагъэзэу тызэрэшытыгъэр сигу къэк1ыжы. Гъэ къэс зы мазэ фэдиз сайнэп1ашъэ идэж Лэк1уашэ/Хьаджэ1осман сышы1эштыгъ, аш нэмыч1эу убыхыбзэ гуша1эхэу, Дарыджэрэ Дегирменбогъазы къуаджэхэм шыдэк1уагъэхэу дэсыгъэхэ сайтэчыпхъумэ адэжи сыкъанэштыгъ, шъхьак1рэ убыхыбзэ зэзгъэш1энэу сегупшысэшъугъэп. Убыхыбзэр сыздэс Пшэкъэкойми (Дэрэкоими), Гунэни шяш1эу зыбзагъэп. Лэк1уашэм (Хьаджэ1осман) сык1оу, сыкъэтызэпытэу зэрэхъугъэм фэш1гьэ убыхыбзэ къа1орэхэр зэхэсш1ык1эу сыхъугъагъ, ау ет1уанэ ахэри счыгъупчэжыгъ. Убыхыбзэр зэрэзэсымгъэш1агъэм фэш1гьэ гьы сыч1эгъожы. А мафэхэм игукъэк1ыжэу къыся1оштыгъэ “Апхъэдык1у анэшъу” (Пшъэшъэ ц1ык1у дах) фэдэу гучэ1э заулэ ситхьак1умэ къинэжыгъ.

ХьДжЙ-Убыхыбзэр тоштэу зыбзагъ?

ХьКС-Убыхыбзэр адыгабзэм фэмыдэу, зэхэпш1ык1ын умылъэк1ынэу, къинэу зыбзагъ. Адыгабзэм фэдэкъабзэу шыт гуша1эхэм нэмыч1 мэхьанэхэр къатэштыгъ.

ХьДЖЙ-Убыхыбзэ орэд къя1оу зэхэпхыгъа?

ХьКС-Зэхэсхыгъ, Лэк1уашэ шышэу тфэшыт сэрайлы Дзыбэ Фэхьимэм убыхыбзэ орэдхэр къи1оштыгъ. Мэкъу еохэу, натыф ягьахьэу зыхъухэрэм хьаф зэхэтхэу е нысэ къяшэу зыхъурэм къулъфыгъэхэм орэдхэр къызэдя1оштыгъ. Ау мыхэр шъыдыбзэгьэ къя1оштыгъ тэрэзэу сфэш1эжрэп.

ХьДЖЙ-Псык1э зешъу1орэ Манияс Губгъэмрэ Гунэными убых къуаджэхэр шы1эх, ахэмэ зи убыхыбзэ яш1эштыгъэба?

ХьКС-Яш1эштыгъэу зэхэсхыгъэп, убыхыбзэ гуша1эхэуи сытэфагъэп, дэгъу дэдэу сч1ъэштыгъэ Гунэн иубыхмэ убыхыбзэ яш1эштыгъэп, адыгэбзэ закъор яш1эштыгъ. Убыхыбзэр зиш1эштыгъэхэр бо мэч1агъэх, хэти иш1эрэ бзэр адыгабзэр арэу шытыгъ.

ХьДжЙ-Хьач1эхэр тоштэу къежъугъэблагъэштыгъэх?Мыадыгэхэр къуаджэм къак1оштыгъэха?Лъэ1уак1охэр къуаджэм къыдахьэштыгъэха?

ХьКС-Благъэ, фэшыт фэдэхэр унэм, адрэхэр къуаджэм дэт хьач1эшым шырахьач1эштыгъ. Пшэкъэкоим ихьач1эш закъори тэти шау дэтыгъ. Хьач1эр шым къепсыхри шыр и1эгъэу, лъэсэу къуаджэм къыдахьэри хьач1эшым къек1уштыгъ, шы зимы1эхэри къак1оштыгъэх. Сипшъэшъэгъу лъэхъанэм ц1элъэк1уалъэ зет1орэ ц1ыф бо шы1агъ. Мыхэр мэфи 10-15 тхьач1эхэу, яшыгъынхэр яфэтгыч1ыхэу бо къыхэк1ыштыгъ.

Манаумэ (тырку лъэпкъ) шы зи1э яхэтыгъэп п1онэу шытыгъ, шы зи1агъэхэр манау пшыхэр арыгъэх, адрэхэр хьылъэуанэ зытэлъ былыммэ, шыдыхэмэ ятэсыштыгъэх. Ахэри хьач1эшым шытхьач1эштыгъэх. Лъэ1уак1охэр къуаджэм къыдырагъэхьаштыгъэхэп. Дарыджэм жэндэрмэ дэсыгъ, лъэ1уак1охэр къуаджэм къыдыригъэхьаштыгъэп.

ХьДжЙ-Манаухэмрэ тоштэу зэфэшытык1э шъуи1агъ?

ХьКС-Нахь ипэм дэгъугъэхэу къя1уатэ. Джымхьуриетым (1923/республикэм) къэнэуж, зы куп манаум “Джымхьуриетыр манаумэ яй, ахэм аташ1ахьыгъ” я1ори загъэинэу, Дарыджэмгьэ шъэфэу “Адыгабзэ мэгуша1эх” яра1ори жэндэрмэр адыгэмэ къырагъаоу яублагъ. Маджирхэми сайтэ хьапсым рырагъэдзагъ.

ХьДжЙ-Тоштэу хъугъ а 1офыр, къытфэп1отэна?

ХьКС-Ихъуп1ор бо я1уи ти къуаджэ 1930 илъэсэр арэу хъун фай, Былгъарие Осман Пазар шышэу унэгъо 25 маджир (былгъар мухьаджир) къыдагъэт1ысхьагъ. Унэгъо пэпч долым 25 (гектар 2, 5) шъуц1эу ч1ыгу 1эш1у иратыгъ. Аш фэдиз зимы1э адыгэ унагъо агьи тхэтыгъ. Тикъулъфыгъэхэр бэзэр фэш1гьэ шэхьарым, Гунэным к1уагъэхэу тихъуп1о маджирхэм яжъоу яублагъ, хъуп1ор шъэфэу зэфяугошыгъэу къыч1эк1ыгъ. Ти зыбзылъфыгъэ горэм мыр илъэгъуи макъэ къытигъэ1угъ, тибзылъфыгъэхэм къазгъыр хьанцэ фэдэхэр яшти яохи ахэр хъуп1ом рафыгъэх. Хъулъфыгъэу нэбгит1у яхэтыгъ, зыри сайтэ нэп1осыр арыгъ. ”Шъузхэр къытэуагъэх” я1оныр зызэрамыпэсыгъэм къыхэк1эу, зыгорэм акъыл къарыти, сайтэрэ игъусэрэ фэш1гьэ “Джымхьуриетым ехъоныгъэх” я1уи пц1ыупс шахьитхэр къагъэлъэгъуагъэх. Сайтэрэ игъусэрэ мэзэ шырыш хьапсым ч1эсыгъэх. А лъэхъанэм сэ сыч1элагъ, ау хъугъэр сэш1эжы.

Цахь зэрэфэтымыш1ырэм фэш1гьэ манаухэмрэ маджирхэр къызхэтгъахьэштыгъэхэп.

Шыкур, гьы аш фэдэхэр къэнэжыгъэхэп.

ХьДжЙ-Уич1элэгъум Къафкъасием/Кавказым къик1ыжыгъэ ц1ыф бо шы1эгъэн фай, Къафкъасиер къя1уатэштыгъэба?

ХьКС-Л1ыжъ1ужъэу Къафкъасием къик1ыжыгъэу бо ц1ыф шы1агъ, Къафкъасиер яжэ дэзыштыгъэп.

ХЬАПЫЙ Джэудэт, Чъэпыогъу 2007




УБЫХМЭ ЯХЬЫЛ1АГЪЭУ ГУШЭ1ЭГЪУИШ


Хьапый Джэудэт Йылдыз-Тэдэ ушыш, хэтмэ уяшыш?

Шъхьаплъы Севинч Комач-
Манияс икъуаджэу Лэк1уaшэ (Хьаджэ1осман) сыкъышыхъугъ, илъэс 64 ныбжым сит, Лэк1уашэ сыдэс. Сиц1э Севинч Комач, сы Шъхьаплъы. Сишъхьэгъусэ 1озджан Комачри   илэс 72 ныбжым ит, тыкъуаджэ шыш, Ч1ыу унагъом шыш. Сиц1ык1угъэм убыхыбзэр дэгъоу зиш1эрэхэр шы1агъэх, ныбж зи1эхэр убыхыбзэгьэ рэгуча1эштыгъэх. Сайтэрэ сайнэри убыхыбзэ зэдэгуча1эштыгъэх. Сэри я1орэхэм мач1эми, мымач1эми хэсч1ъык1ыштыгъ. Сишъхьэгъусэ сэш нахь дэгъоу убыхыбзэм хеш1ык1ы.

Хьапый Джэудэт Йылдыз-Убыхыбзэр шъыдэ яшыгъупшэжыгъ?Шъуикъуаджэ убыхыбзэу ц1э и1агъа?Чыгэе чыгым шъош пае мэхьанэ и1а?

Шъхьаплъы Севинч Комач-Убыхыбзэр зиш1эрэр мэч1агъ, убыхыбзэр къоджиш, къоджитфым шяш1эштыгъ, тикъуаджэхэм к1омэ къэс мыубыххэри къадэт1ысхьагъэх, зэхахьэхэр, къэзэрэгъашэхэр хъугъэх. Сенэгуе убыхыбзэр мыш  къыхэк1эу к1осэжыгъ. Тикъуаджэ убыхыбзэгьэ иц1э “Лэк1уашэ”, адыгабзэу зэпыбгъазэмэ “Пшыл1ы къуадж” мэхьанэ къеты. Тикъуаджэ игузфэгу ит шъофым, гьыри, адыгэмэ ятамыгъ, ясимгьэ (симбол) ря1оу зы чыгэе чыгыфо итыгъ. Аш нэмыч1эу К1эй псы зет1орэ псыхъо гъунэм мэтрэу 50 фэдиз пэблагъоу, Къэдэлэз ч1ап1о зет1орэ ч1ып1ом зы чыгэе чыгыфо шы1, адэк1ур тэ тидыуахь къэхьып1оу шытыгъ. Мыдэк1ум Абдуллахь Деде (Аптулахь Тэтэжъ) иц1эу зы чэркэс ермиш/евлия (тхьэш1э зи1 ц1ыф лъап1о) горэм икъэ шы1. Тэтэжъым икъэ ич1ы1у пхъэгьэ зы къэ унашъхьэ тяш1ахьыгъагъ, ау  а чэш дэдэм тэтэжъым къэ унашъхьэр тыритхъи мэтрэу 50 ипэ шы1э псыхъом хыридзагъэу къя1отэжы. Мыр зэхъум сэ илъэс 5-6 фэдизым ситыгъ, ау пхъэм хэш1ык1ыгъэ къэ унашъхьэр К1эй псым хэдзагъэу синэхэмгьэ   слъэгъугъ.  Нахь ужым къэр бетонгьэ къягъэчахьыгъ, къэм ич1ы1у гьыри 1ухыгъ, къэ унашъхьэ тэтэп.

Хьапый Джэудэт Йылдыз-Къэдэлэз ч1ап1ом шъыд фэш1гьэ шъук1оштыгъ?Адыгабзэмрэ убыхыбзэр зэтэфыгъэхэу шытыгъэха?

Шъхьаплъы Севинч Комач-Нахьыбэмгьэ ожъубэнэ дыуахь къэтхьын фэш1гьэ Къэдэлэз ч1ап1ом тык1оштыгъ. Унагъомэ япэрэ ч1алэхэр ошх къешхын фэш1гьэ псым хагъэури ягъэуц1ыныштыгъ. Аш нэжым дыуахь къахьри мэтаз яшхыштыгъ. Аш нэмыч1эу ч1элэ ц1ык1ур къызыхъугъэр мэфэ 40 зыхъурэм К1эй псы гъунэм яхьыри, гъэбэжъумрэ псэоныгъэмрэ хэтэу, ныбжы к1ахьэу шы1эн фэш1гьэ фэлъа1охэу псыхъом коц1 ц1э занэхэр хыратакъоу хэбзагъ. Мыш “Къэлэгьэ 1охьэж” ра1оштыгъ.

Мыхэмэ анэмыч1эу К1эй псы шъофым пшъашъэхэмрэ ч1алэхэр зэхэтхэу гьэгухэр шяш1ытыгъ.

Убыхыбзэмрэ адыгабзэр бо зэтэфыгъэх, зэфэдэкъабзэу зы гучэ1э закъом зэтэфыгъэ мэхьанэхэр къитыштыгъ. Гуча1эм фэш1гьэ адыгабзэу “псы”м иблэк1 убыхыбзэмгьэ “бзы”  мэхъу. Адыгабзэмгьэ “бзы”м “псы” мэхьанэ къитырэп, ”бзы”м, ”хъоу шымытыр” мэхьанэ къеты, ”хьа бзы” фэдэу.

Хьапый Джэудэт Йылдыз-Манаухэмрэ шъуязфэгу то шытыгъ?Шъуикъуаджэ пшыл1ыхэри дэсыгъэха?

Шъхьаплъы Севинч Комач-Ипэм манаухэмрэ  (зы лъэпэко лъэпкъ) пшыл1ыхэр къызхэдгъахьэштыгъэхэп, тпэчыжэу тыубытыштыгъэх. Нахь нэужым, япэу пшыл1 пшъашъэхэр, аш къык1элъык1оуи пшыл1 ч1алэхэр мэч1э мач1эу къызхэдгъахьэхэу, зэхэсхэм, хьач1эшхэм къырагъэхьэхэу яублагъ. Мыхэми ся1уч1эжыгъ, мыхэри слъэгъужыгъэх. Тикъуаджэгьэ пшыл1ыхэр бэгьэ нахьыбагъэх, Тейфик Есенчри пшыл1ыгъ.

Хьапый Джэудэт Йылдыз-Ипэм пшыл1ыхэр хэхьажхэу, зиехэм афэмы1орыш1эжхэу, мыда1охэу къырагъэжагъэу, мыш къыхэк1эу пшыл1 зи1е зы убых бай куп Истамбул к1уагъэу, Патшахьым 1уч1агъэу, япшыл1ыхэр къяубытыжын фэш1гьэ Патшахьэр дэ1эпы1эгъу къафэхъунгьэ елъэ1угъэхэу, ау Патшахьым пшыл1ыгъэр тэгьыжыгъ, пшыл1ыхэр шъхьэфитэу хъужыгъэх, сфэш1эжшъун къэнэжыгъэп къари1уагъэу, мыш къыхэк1эу убых баехэми япшыл1ыхэр  ят1ыпшыжыгъэхэу къя1отэжы. Мыр зэхэпхыгъа?

Шъхьаплъы Севинч Комач-Зэхэсхыгъ. Мы къэбарыр бэрэ къя1отэжэу зэхэсхыгъ. Мыр зэхъу къэнэужым пшыл1ымэ унэ ч1ап1орэ ч1ыгу т1эк1урэхэр ярати ахэри унагъо яш1ыжыгъэхэу къя1отэжыштыгъ. Мыр зэхъум сэ сыкъэхъугъагъэп, сэ сяпэ,  бо ипэ хъугъэу ти жъымэ къя1отэжэу бэрэ зэхэсхыгъ.

Хьапый Джэудэт Йылдыз- Пшыл1ымэ ч1ыгур тоштэу яратыгъ, Патшахьым, дэулэтым/къэралыгъом яритыгъэу ара?Шъуикъуаджэ Патшахь Сэраим яшагъэ бзылъфыгъэхэри дэсыгъэха?Убыхыбзэ орэд къя1оу зи зэхэпхыгъа?

Шъхьаплъы Севинч Комач- Хэти еж  ич1ыгу къыпики ч1ыгу т1эк1у ипшыл1ы ритыгъ.

Ц1ык1у дэдэу Истамбул Сэраим яшэри аш шягъасэрэ бо дахэу,  хэшыпык1ыгъэхэу,  1ушэу шытыгъэ пшъашъэмэ/бзылъфыгъэмэ Сэрайлы ят1оштыгъ, тикъуаджэ Сэраим къыдэк1ыжыгъэу сэрайлы заулэ дэсыгъ. Илъэс 20 фэдиз ипэ илъэс 92 иныбжэу лэжыгъэ Дзыбэ Фэхьимэри сэрайлэу шытыгъ, убыхыбзэр дэгъоу иш1эштыгъ, бэрэ убыхыбзэ орэд къи1оу зэхэсхыгъ.

Пшъашъэр зыч1эк1эк1ырэм, нысэшэ мафэм нэс зыунагъогорэм идэж яшэри шяхьач1эштыгъ, нысэшэ мафэм пшъашъэр ч1алэм иунэ яшэжыштыгъ, мыш тэ “течэ” ет1оштыгъ, пшъашъэри “течэ” зыфэхъугъэ унагъом и”нэнгуашэу” хъуштыгъ. Дэк1он фэш1гьэ ч1эк1эк1ыгъэ пшъашъэр “течэ” зыфаш1ышт унэм ряшэ зыхъурэм, нысэр ч1алэм иунэ къырашэжы зыхъурэм, мэшхэм 1оф шыраш1эу, рэгьахьхэу зыхъухэрэм зэгъусэхэу, зэхэтхэу къулъфыгъэмэ адыгабзэу орэдхэр къызэда1оштыгъ.

Хьапый Джэудэт Йылдыз-Оркъ пшъашъэмэ ядыуахьхэр 1эзэгъоу шытыгъэхэу, оркъ пшъашъэмэ я1упсхэри 1эзэгъоу хъун фэш1гьэ сымагьэмэ яшырафэштыгъэу къэз1отэжрэхэр шы1эх, мыр зэхэпхыгъа?Нэ тэфэнымгьэ/нэзарымгьэ ш1ош1хъуныгъэ уи1а?Сымагьэмэ яфэш1гьэ шъыд гьэгухэр шъуш1ыштыгъ?

Шъхьаплъы Севинч Комач- Тэ оркъхэр, л1экъолъэшхэр тхэтыгъэп, аш фэш1гьэ зи с1он сч1ъэрэп, аш фэдэхэр къя1уатэуи зэхэсхыгъэп.

Нэ кэыптэфэныр сш1ош1 мэхъу, къысэол1агъ. Сымагьэмэ ягуж яшъхьэдагъэк1ын, ягуапэ яш1ын фэш1гьэ, ч1апшэ зяш1ырэми  к1ашъом к1апсэгьэ хьалыгъу пыраш1эштыгъ, 1эгьэ нэмысыхэу хьалыгъур яшхын фэш1гьэ зэнэкъокъуштыгъэх, моштэу сымагьэм имыш1ахэу иуахътэ ягъэк1уатэштыгъ, мыр бэрэ слъэгъугъэ. Мыш “1упао” ря1оштыгъ.

Хьапый Джэудэт Йылдыз- Шъуикъуаджэ убыхыбзэ зиш1эжрэ къыдэнэжыгъа?

Шъхьаплъы Севинч Комач- Сянэшэу  Ниязиим убыхыбзэр иш1эн фай. Сишъхьэгъуси убыхыбзэр сэшнахь дэгъоу еш1э. Ау ипэрэм фэдэу, гьы зэк1элъык1оу, къабзэу тыгучэ1эжышъунгьэ цахь дэдэ сфэсш1ыжырэп, цахь дэдэ си1эжэп. 19. 08. 2007


DİPNOTLAR:
1) II. Abdülhamid'in analığı Perestu Valide Sultan  ile ünlü Psikiyatrist Prof. Dr. Ayhan Songar da   Gogen ailesinden idiler (Патшахь Абдулхьамид т1ур зип1ужыгъэ Патшахьым янэу ялъытагъэу Пэрэстумрэ гьы л1эжьыгъэ психиатрист Айхьан Сонгарри Гогьеныгъэх).
2) 19. yüzyılda, "kuaşkha" denen etkili bir zengin köylü sınıfı, Wubıh nüfusunun dörtte biri dolayındaki geniş bir köle nüfusunu kullanıyordu, ayrıca insan (köle ve esir) ticareti de yapılıyordu (Daha geniş bilgi için bk. L. İ. Lavrov, "Vubıkh'lar Hakkında Etnografik Bir Araştırma", Kafkasya Gerçeği Dergisi, Samsun, 1992, sayı 8, s. 46-59). 1864'te, sınıfsal varlık ve zenginlikleri köle sahipliğine ve ticaretine dayanan, ama o günün koşullarında, kendi toplumları içinde politik açıdan çok güçlü bir konumda olan kuaşkhaların, 1861'de köleliği kaldırmış olan bir Rusya'da, kendileri için çalışacak ve hizmet edecek köleleri olmadan, Eylül 1861'de Rusların gösterdiği Kuban Irmağı boylarına yerleşmeyi benimsemeleri olanaksızdı. Çünkü hiç çalışmazlar ve çalışmasını da bilmezlerdi. Rusların da, Türklerle çok yanlı sıkı bağları bulunan Wubıhların,  köle sahipliğine ve ticaretine dayanan düzenlerini sürdürerek Karadeniz kıyısında, stratejik açıdan çok önemli olan bir yerde, Ş'açe'de (Soçi’de)  köle sahipliği düzenini sürdüren bir toplum olarak kalmalarını kabul etmeleri düşünülemezdi.  Nitekim, Mart 1864'te, Rus Generali Heyman, Wubıhlara gönderdiği mektubunda, Wubıhları yumuşak karnından vuruyor, özetle de şöyle yazıyordu: Eşyalarınızı alıp ya da bir kısmını bize satıp serbestçe  Türkiye'ye gidebilirsiniz, isteyenlere  Kuban Irmağı boylarında toprak vereceğiz;direnmeye kalkışırsanız, üstünüze yürür, hepinizi kölesiz ve hizmetçisiz olarak  Azak Denizi  kıyılarına sürerim (Убыхмэ япшыл1ыхэр убых баемэ яягъ. Урысием ц1ыф/гъэр шэн-шэфын 1оф илъыжгъэп, ау пшыл1ыгъэ илъыгъ. Убыхмэ, анахьыбэу  пшыл1ы/гъэр  пшъэшъэ дахэхэр тыкухэмэ ярашэштыгъ, пшыл1ы/гъэрхэр абдзахэхэм, джигетхэм, абхъаз/азгъэхэм я1эрашэфри тыкухэм ярашэштыгъ. 1861 илъэсым Урысием ц1ыф бгъэпшыл1ыныри и1этыжыгъ. Мыр,  цыфхэр зигъэпшыл1ырэ убых баемэ я1оф къек1угъэп. Урысием Пшызэ 1ушъом 1улъэу къигъэлъэгъуагъэ ч1ыгухэри я1оф къек1угъэп. Убых баехэм зэо маш1ор ч1ырагъэстагъ. Убыххэр япэ итыхэу адыгэхэр, 1861 илъэсым  урыс патшахьым езэгъыгъэхэп. Зэ уцугъэ заом ич1эрыч1эу къиублэжыгъ. Абдзахэхэр 1863 илъэсым ишышъхьэ1у мазэ,  шапсыгъхэри 1863 илъэсым ичъэпыогъу  мазэ нэсыфэ урысмэ язэуагъэх, аш шиублагъэу ашэр ягъэт1ылъыгъ. Убыххэр, урысмэ ямызэгъыхэу хъуштым пэплъагъэх.  1864 илъэсым игъэтхэпэ мазэм урысы дзэм итхьаматэу Генрал Гейманым убыхмэ моштэу зы тхылъ къафыригъэхьыгъ:Шъукъысэдэ1умэ шъуи1э псэури шъу1э ч1элъэу Тыркуем шъук1онгьэ шъуфит, шъошъушышэу Пшызэ 1ушъом 1ут1ысхьан зыфэештхэми ч1ыгу яттышт. Мыда1охэрэм япшыл1ыхэр ятэсхыни шъхьафитэу сш1ышт, шъори пшыл1ырэ унэ1утырэ шъуми1эжэу Хы Мыут1э (Азов Хы) гъунэм шъусфыни шъу1узгъэт1ысхьашт. Генералым итхылъ фэш1гьэ шъуэплъ:General Geyman'ın sözkonusu mektubu için bk. T. V. Polovinkina,  "Çerkesya, Gönül Yaram", Ankara, 2007,  s. 252-253). Kuaşkhaların ve onlar tarafından yönetilen Wubıhların, Rusya'da, gelecek diye bir şansları kalmamıştı. Ama bu  şans, aynı sıralarda,  Osmanlı Devleti tarafından kendilerine tanındı:1855'te yasaklamış olan Çerkes köle ticareti, 1857'de yeniden  serbest bırakıldı, 1860 sonrasında da Trabzon ve Samsun'da Çerkes esir pazarları kuruldu, Çerkes köleler çok ucuza satılmaya başlandı (Prof. Dr. İsmail Parlatır, Tanzimat Edebiyatında Kölelik,  Ankara, 1992,  s. 18-19). Böylece Wubıh kuaşkhalar, kendileri için bir yaşam olanağı bulunmayan Rusya yerine, Türkiye yolunu seçtiler. Sonuç olarak, 1880'lerde Polovinkina'ya göre, Kafkasya'daki Wubıh nüfusu  80 (Seksen)  kişiye düşmüştü (Age, s. 317). (Убых ц1ыфышъхьэ пчагъэм шышэу пл1анэр пшыл1ыгъ. Мыхэр убых баемэ яягъэх. 1861 илъэсым Урысием пшыл1ыгъэр  и1этыжыгъ. Убых баемэ пшыл1ыхэр ямы1эжэу Къафкъасием къинэжыныр я1оф къек1унэу шытыгъэп. А уахътэм илъэсих ипэ, 1855 илъэсым Тыркуем (Османлы Патшахьыгъэм) адыгэ пшыл1/гъэр шэн шэфыныр хэбзэмыдэу иштэгъагъ, ау илъэсит1у къынэуж, 1857 илъэсым адыгэ пшыл1 шэн шэфэныр фитэу иш1ыжыгъ, 1860 илъэсым шегъэжагъэу Трапзанрэ (Trabzon) Самсунрэмгьэ (Samsun) адыгэ пшыл1/гъэр бэдзэрхэр шызэ1уахыгъэх. Убых баехэри япшыл1ыхэри яч1ыгъeхэу, адрэ убых фэкъол1хэри  ягъусэхэу Тыркуем къек1ужыгъэх-ХьДжЙ)

Bu arada, ek bir bilgi olarak, 19. yüzyıldan kalma  eski geleneksel  Wubıh (kuaşkha) evi örneklerinin, özellikle  Gönen Dereköy'de ve daha başka köylerde hala ayakta olduğunu ilgilenenlere duyururuz (Убых бай унэхэр Гунэн Пшэкъэкойрэ нэмыч1 къуаджэхми къадэнэжгъэу адэтых).  

19. yüzyıl sonlarında, Manyas'ta bir "Wubıh Köle Ayaklanması" yaşandığı anlatılmaktadır.  Kölelerin,  giderek efendilerinin çiftliklerinden kaçmaya başladıkları, kölelerle baş edemeyen köle sahiplerinin de,  "Kaçan kölelerinin yakalanıp kendilerine teslim edilmelerinin sağlanmaları"  için Padişah'a başvurdukları, ama "Osmanlı ülkesinde köleliğin kaldırılmış olduğu"  yanıtını aldıkları;bunun üzerine Manyas Wubıh ekonomisinin çöktüğü, Wubıh toplumunun da dağılmaya yüz tuttuğu söylenmektedir (Bu ayaklanma haberini, ilkin rahmetli Orhan Alpaslan Sımha'dan aktarma olarak, rahmetli İzzet Aydemir'in oğlu Beçhan Aydemir'den duymuştum). İlgilenenlerin bilgisine -HCY
3) Psışha (Psıcha)- Subaşı, ırmağın yukarı bölümü.
4) Psık'e (Psıkve)- Irmağın aşağı bölümü.
5) K'ey Psı (Kvey Psı-Vadideki Su)- Boğaz (Psışha) içinde akan ırmağa (Kocaçay'a) Adıgeler'in verdiği ad.
6) Halüj (хьалыжъу)-içine peynir, kuru üzüm, vb konulup yağda pişirilmiş ince yayvan börek;metaz-içine peynir, kıyma, vb konulup suda pişirilmiş yumurta büyüklüğünde buğday hamuru, Şapsığlar buna "psıhalıjö" (псыхьалыжъу), mısır unundan yapılan ve portakal büyüklüğünde olanına da "metaz" derler;halığuj (хьалыгъжъ)-içine kuru üzüm, vb konulan ve fırında pişirilen buğday ekmeğidir. Halüj ve halığuj, dayanıklı olduğundan akrabalarca düğün evine götürülürdü.  
7) Verkıbze (Оркъыбзэ) üzerine bir örnek:1979 sonu ya da 1980 yılı başında, kış aylarından birinde, İstanbul'da lise müdürlüğü yaptığım bir sırada, Harbiye Ordu Evi'ne, akrabadan bir Abaza (Abhaz) nişanına gitmiştim, "kravatlı ve oldukça şık giyimliydim". Tanıdık bir Abaza yaşlısının masasına, saygı gereği uğradım, yanında daha gençten üç dört kişi vardı. Hepsi büyük bir saygıyla ayağa kalktılar. Yaşlı kişi, Düzceli idi, rahmetli bir Abaza akrabamızın ilk kocasıydı, karısı ölünce, yine  uzaktan akraba  iki kız çocuklu dul bir  K'emguy  kadını ile evlenmişti (kadının ilk kocası Besleney idi);"Ooo hoşgeldin" diyerek beni kucakladı, gözlerimden öptü, sonra diğerlerine dönüp "Yabancı biri değil, bizim çok sevdiğimiz bir çocuğumuz, yeğenimiz, telaşlanmayınız, oturunuz!" dedi, beni tanıştırma gereği bile duymadı, sonra da bana dönüp öndeki bir sandalyeyi değil de, daha geriden bir sandalyeyi  gösterdi. Ben de "Arkadaşlarım bekliyor" diyerek  ayrıldım.

Yaşlının söz ve davranışı şöyle yorumlanabilir:Bu gelen kişi, her ne kadar düzgün giyimli de olsa,  sizin gibi soylu olan  biri  değil, zengin ya da önemli bir makam sahibi de değil, ama yeğen -yani bir tarafı da Abaza-,  telaşlanmaya gerek yok, size  oturunuz diyen ve ona da  gerilerden bir yer gösteren ben olduğuma göre, gerisini söylemeye gerek yok. . .

Yaşlı kişi, bir Abaza soylusu değildi, ama herhalde masada, İstanbul ya da Adapazarı'ndan bir Abaza soylusu ya da soyluları (marşan) bulunuyor olmalıydı (Оркъыбзэм фэш1гьэ зы шапхъэ:1979 илъэсым иухыжыгъо е 1980 илъэсым икъихьагъу, Истамбул лицей директорэу 1оф шысш1эу сызшыт лъэхъанэм, Хьарбые Дзэ Унэм, тфэшыт зы азгъэ (абхъаз) пшъэшъэ гъэунэф зэхахьэ сык1огъагъ, сызэтэгъэпсэхьaгъэу сышытыгъ. Сш1эжрэ зы азгъэ л1ыжъгорэм идэж, хьэйнапэу орэмыхъу с1уи, и1апэ сыубытынэу сы1ухьагъ. Шысхэр псынч1эу къызшъхьылъэтыгъэх. Л1ыжъыр Дузджэм шышагъ…”О-о-оу, къеблагъ” и1уи апл1э къысишэк1ыгъ, синэхэмгьэ къысэбэугъ, ет1уанэ задэ шытымэ зафыригъази, ”Мыр хымэп, тянэшыпхъу ч1ал, зышъумыгъап, шъуыт1ысых! яри1уагъ…ет1уанэ зыкъысфигъази масэм/столым к1элъыт т1ысып1о/стулхэр шытые пэтэ, ч1ыбымгьэ 1удзыгъэ шы1э т1ысып1о/стулгорэ къысигъэлъэгъугъ. Сэри “Сигъусэхэр къыспаплъэх” с1уи сыкъы1ук1ыжыгъ.

Азгъэ л1ыжъым изэк1уак1э къик1ырэ мэхьанэр моштэу хъун фай:Мы къы1ухьагъэр шыгъын зэгъэфагъэ шыгъ нэмы1эми, ар шъошфэдэу л1экъолъэшэу, баеу е ипшъэ тэсмэ яшышэу зыгорэп, ау азгъэ фэшытэу шыт, зышъумыгъап, шъут1ыс зи1уагъэр сэрэу зэрэшытымрэ аш иужыпкъэм ч1ыбымгьэ 1удзыгъэу зы ч1ап1о зэрезгъэлъэгъугъэм шъуеплъымэ 1офыр зытэтыр нахьыбэ къэсымы1оми зэхэшъуш1ык1ыгъэу хъун фай…

Азгъэ л1ыжъри оркъыгъэп (мэршаныгъэп), ау Истамбул е Адэпэзар (Adapazarı) шышэу мэршанхэр аш идэж шысыгъэхэу хъунхэ фай-ХьДжЙ) -HCY

Alıntı


Toplam 78644 ziyaretçi Ubıh

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol